SKDM nın uygulamaya başlamasıyla birlikte AB ve yabancı endüstrilere yenilikçi girişimlerde bulunulması için güçlü teşvikler sağlanacaktır. Böylece üretim döngülerinde daha düşük karbon içeriğine sahip sektörler veya benzer bir karbon fiyatlandırma mekanizmasının uygulandığı AB dışındaki şirketler de bu kapsamda, teşviklerden faydalanmak isteyeceklerdir.
Bu düzenleme “Geçiş Dönemi” ve “Geçiş Dönemi Sonrası” olarak uygulamaya konulacak olup, 2023-2025 yılları arası geçiş dönemi olarak nitelendirilmektedir. Demir-Çelik, Çimento, Gübre, Alüminyum ve Elektrik sektörleri uygulamaya geçecek olan ilk sektörlerdendir.
Geçiş Dönemi; AB menşeli ithalatçılardan bir ödeme talep edilmeyecek ve İthalatçıların yalnızca ithal ettiği ürünlerde bulunan emisyonları bildirmeleri istenecektir.
Geçiş Sonrası Dönem; SKDM’nin kapsamının yeni sektörlere genişletilip genişletilmeyeceği konusu değerlendirilecektir. SKDM 2026 yılında, güçlendirilmiş Emisyon Ticareti Sisteminin yürürlüğe girmesiyle aynı tarihte yürürlüğe girecektir. Bu dönemde AB menşeli ithalatçıların ulusal makamlara kayıt yaptırmaları gerekecek ve ürünlerinde bulunan emisyonlara karşılık gelen sertifikaları satın almaları gerekecektir. Sertifikaların maliyeti, haftalık Emisyon Ticareti Sistemi fiyatlarına dayalı olarak euro/ton CO2 için hesaplanacaktır.
İlaveten, enerji üretimi ve kullanımı, AB emisyonlarının %75 ini oluşturmaktadır. Bu nedenle AB’nin iklim politikası hedeflerinin başında enerji sistemlerinin dönüşümü yer almaktadır. Yenilenebilir Enerji Direktifi ile AB enerji karışımında yenilenebilir enerji oranı genel bağlayıcı hedefi 2030 yılına kadar mevcut %32'den %40'lık yeni bir düzeye çıkarılması paketin içeriği kapsamında önerilmektedir. AB’nin şu anki yenilenebilir enerji oranı %19,7’dir. Türkiye’nin elektrik üretimindeki yenilenebilir enerji oranı ise %40’tır.
|